Dünyada insanlar dışında yaratılan bir diğer canlılar hayvanlardır. Hayvanlar doğası gereği insanlar gibi dertlerini anlatamazlar ve bu yüzden içgüdüsel olarak hareket ederler. İnsanlık tarihine bakıldığında Neolitik Çağ ‘da hayvanların evcilleştirilmesiyle aslında hayvanlar ve insanlar arasında bir bağ oluşmaya başlamıştır. İlk evcilleştirilen hayvanlar arasında 10 bin yıl önce köpek, keçi, koyun olurken bunları sığırlar, domuzlar ve atlar takip etmiştir . Ve her geçen zaman insanlarla hayvanlar arasındaki bağ kuvvetlenmiştir. İnsanlar hayvanları kendilerine bir dost bilmeye başladıkları gibi, yaşam alanlarını da dost bildikleriyle paylaşmaya başlamışlardır. Ve bu sayede hayvan sahiplenme olgusu doğmuştur. Hayvan sahiplenmekte önde gelen canlılar köpek, kedi olurken ardından kuşlar gelmektedir.
Yapılan araştırmalar sonucunda evcil hayvanların insanlar üzerindeki etkilerinin çok fazla olduğu saptanmıştır. Örneğin; evinde hayvan bakan bir bireyin bakmayan bir bireye nazaran kalp krizinden kurtulma şansı yüksektir ve bu sayede hayvan bakan bireylerin kalp krizinden kurtulma şansları artmıştır. Araştırmalar hayvanların sosyal ilişkilerin de artışına yardımcı olduğunu söylüyor. Ayrıca özgüven artırdığı gibi insan sağlığına da olumlu birçok yönde fayda sağlıyorlar.
Peki bize bu kadar fayda sağlayan dilsiz canları nasıl korumalıyız? Hayvanlar biz insanlar gibi dertlerini, mutluluklarını dil aracılığıyla bizle paylaşamazlar, onlar sevgilerini ve sadakatlerini bize bakışlarıyla kuyruk sallayışlarıyla belli ederler . Onları korurken bize düşen görev onları incitmeden naiflikle, sevgiyle korumalıyız. Özellikle bu kış dönemlerinde kullanmadığımız battaniye ve kışlık kıyafetleri onların kullanabileceği şekilde tasarlayıp kullanımlarına sunabiliriz. Yemediğimiz yemekleri yemek kaplarına dökerek onları açlıktan kurtarmakla birlikte sıcak yaz günlerinde kaplarına su dökerek onları susuzluktan kurtarmış oluruz.
İnsan adına atfedilen özel günler gibi hayvan dostlarımız için de 1931 yılında Floransa'da hayvanları korumak ve bu konuda farkındalık yaratmak amacıyla Hayvanları Koruma Günü 4 Ekim olarak tarihe geçmiştir ve her 4 Ekim'de hayvanları korumak adına onların da dünyada söz sahibi olduklarını gösteren bu günde farkındalık yaratılır. Ve bu sayede hayvan dostlarımıza sevgimizi o gün katbekat daha fazla göstermiş oluruz . Ve o gün aslında hayvan sahiplenmenin ve korumanın ne kadar önemli olduğunu anlarız.
Hayvan korumaktan bahsetmişken Hayvan Hakları olduğundan da bahsedelim . Hayvan Hakları Evrensel Bildirgesi Paris ’ te 15 Ekim 1978 tarihinde ilan edilmiştir . Bu bildirgeyle hayvanların da biz insanlar gibi yaşama hakkına sahip olduğu ve tüm hayvanların saygı görme hakkı olduğu bildirilmiştir. Bu yüzden bize emanet edilen bu canlıları korumayı bir görev olarak bilmeli ve küçüklükten itibaren hayvan sevgisini aşılamalı ve onları korumak için elimizden geleni yapmalıyız . Peygamberler dönemine gittiğimizde Peygamber Efendimiz’in de kedisi olduğu bilinmektedir . Kutsal metinlerde de hayvanların kutsal kabul edildiği söylenmiş ve bazı kehanetler içinde hayvanlar kullanılmıştır. Kısacası hayvanlar biz olduğumuz sürece olacaktır ve biz insanlar da onlara bakmakla yükümlü olacağız.
- Fikriye ŞİMŞEK