birliktelik
KIZ BAŞINA
 

9CECEBB8-99BD-46FF-A90B-10288EB2D8A5Yeri geldiğinde yaradılışından gelen özelliklerinden ötürü güçsüz olarak nitelendirilir kadın, yeri geldiğinde toplum baskısının üzerinde yarattığı etkiden dolayı. Öyle gariptir ki merhametinin bile güçsüzlükle bağdaştırıldığı zamanlar olur. Ama bilinmelidir ki istisnasız her kadın güçlü doğar ve güçlü yaşar. Toplum tarafından ise doğduğu andan itibaren kendisine güçsüz olduğu aşılanır. Karşı cinsinden çok daha az hakka sahip olduğu vurgulanır her seferinde. Karşı cinsine sürekli daha çok ses çıkarması gerektiği öğretilirken kendisinin hep susmaya mahkum edildiğini görür kadın. Öyle çok mahkumedilir ki buna tacize, hatta tecavüze uğradığında dahi çığlık çığlığa susmak zorunda hisseder kendini. Çünkü mutlaka vardır bir hatası, karşısındaki üstündür, o ise susmalıdır. (!)

Kadınlara dair toplumumuzdaki bizleri kısıtlayıcı algıları yıkmak bizim elimizde. Dışarı saat kaçta çıkacağımıza, ne tür kıyafetler giyeceğimize, çalışıp çalışmayacağımıza, evlenip evlenmeyeceğimize, kısacası bizi ilgilendiren her konuda sadece ve sadece biz karar vermeliyiz. Üzerimize yıkılan güçsüzlük sıfatını yok etmeliyiz. Ama unutmamalıyız ki her başarıya ulaşabilecek güçte olduğumuzu ‘sadece kendimize’ispat etmekle yükümlüyüz.

Kadınlar olarak hiçbir baskıya boyun eğmemeli, bizi bir adım dahi geriye götürecek hiçbir tavsiyeye kulak vermemeli ve her daim -sadece içimizden geldiği doğrultuda- biraz daha ileri yürümeliyiz.  ‘’Kız başına’’ tabiriyle başlayan yüzlerce kısıtlayıcı cümle duymuşuzdur. ‘’Kız başına gidemezsin’’, ‘’kız başına yapamazsın’’, ‘’kız başına yaşayamazsın’’ ve daha nicesi… Ama biz kadınlar bilmeliyiz ki istediğimiz zaman yapamayacağımız hiçbir şey, gidemeyeceğimiz hiçbir yer, üstesinden gelemeyeceğimiz hiçbir sorun ve kazanamayacağımız hiçbir zafer yoktur. Hem de KIZ BAŞIMIZA!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir