birliktelik
MUTLULUK YANILGISI
251271_414857198579997_2031478596_nAdamın biri yanlışlıkla ölür. Vadesi dolmamasına rağmen ölüm meleği onu başka biriyle karıştırıp canını almıştır. Ve bu yanlışlık epey bir zaman sonra farkedilir. Tanrı bizzat el koyar duruma ve bir yanlışlık yapıldığını bunun telafisi için ne yapabileceğini sorar. Başta dünyaya geri dönmek ister bizim adam ama sonra düşünür ve ‘amaan’ der ‘zaten pek matah bir hayat yaşadığım yoktu, siz beni en iyisi cennetinize alın ben orda takılırım.’ Tanrı buna karşı çıkar. ‘Hayır’ der ‘Daha vaden dolmadı, bir şekilde seni tekrar dünyaya göndermemiz lazım sıran geldiğinde cennet talebini değerlendiririz. Ama bizden kaynaklı bir mağduriyet yaşadığın için sana şöyle bir seçenek sunuyoruz. Yaşadığın en mutlu an hangisi söyle seni o ana gönderelim vaden dolana kadar o anda yaşa. Sevinçle kabul eder adam bu teklifi ve düşünmeye başlar. Ömrü boyunca en mutlu olduğu zaman hangisiydi hatırlamaya çalışır. Sevgilisi ile ilk sarıldığı an gelir aklına. Evet der içinden kendimi en mutlu hissettiğim an o andır. Beni tekrar o zamana gönderin ve ben sıram gelene kadar sevgilimle sarılayım. Peki der Tanrı ve adamı sevgilisiyle sarıldığı ilk ana gönderir. Yalnız bununla yapılan hatayı telafi edemeyeceğini düşünerek adama söylemeden bir iyilik daha yapar. Ona insanların düşüncelerini okuma yeteneği de verir. Adam gözlerini açtığında kendisini sevgilisiyle sarılırken ve kafasında şu seslerle bulur ‘ıyy nerden buldum bu sersemi şu sarılma faslını bir an önce kesse de şu bahsettiği hediyeyi çıkarsa artık.’ Adam okuduğu düşüncelerin dehşetiyle kızdan uzaklaşır ve Tanrıya yalvarmaya başlar. ‘Yanılmışım Tanrım.Benim en mutlu olduğum an babamla birlikte lunaparka gittiğimiz ilk günmüş. Ne olur beni o zamana gönder.’ Tanrı adama kıyamaz ve adam gözlerini açtığında kendisini babasının elinden sıkı sıkı tutmuş küçücük bir çocuk olarak bulur. Babası gülümseyerek ‘nasıl oğlum beğendin mi?’ diye seslenir. Ama tam o esnada içinden de ‘hey allahım ya anasınında misafir ağırlayacağı tuttu, şimdi kahvede okey oynamak varken işin yoksa bu gerizekalıyıavut’ diye geçirmektedir. Çocuk kafasını yukarı kaldırır ve Tanrı durumu anlar. Başka bir ana daha gider adam, sonra bir başka ana daha sonra başka bir an…  Hepsinin sonucu aynıdır. Bir sürü denemeden sonra adam artık emin olmuştur. Mutluluk dediğimiz şey kandırmacadan başka bir şey değildir ve ancak karşımızdaki insanların gerçekte ne düşündüğünü bilmediğimiz sürece mümkündür. Kendi mutluluğunu başka insanlarla tanımlayabilen biri gerçekte hiçbir zaman mutlu olmamıştır. Ve en sonunda der ki Tanrı’ya. ‘Tanrım, benim gerçekte en mutlu olduğum an meleğinizin bana yanlışlıkla yaşattığı anmış, daha fazla oyalanmadan siz beni yine o ana gönderin…’  

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir