birliktelik
DENEMEKTEN VAZGEÇME
8A0F3359-C336-4023-A749-EF09E6F75006.pngÖnce kendi olmalı insan,bunun için çabalamalı yeri geldiğinde düşüp kalkabilmeli, denemeli başarısız olsa dahi başarıya ulaşmak için tekrar denemekten vazgeçmemeli. Ailesinin, çevresinin isteklerini önemseyerek kendi isteklerini göz ardı etmemeli. Onların istediği gibi olmak yerine kendi olmayı seçmeli. Keşke elimden tutan biri olsaydı. Bana yardım edilmedi, yol gösterenim olmadı gibi bahanelere sığınarak kendimizi başarısızlığa alıştırabiliyoruz. Aslında içten içe kendimizi kandırdığımızın da farkındayız. Ama bunu itiraf edersek başarısızlığımızı kabul etmiş oluruz ve bu işimize gelmez. Artık denesem de olmaz önyargısı bizi denememeye zorlasa da uzun vadede denemeden, çaba göstermeden bazı şeylerin olamayacağını fark etmemizi sağlıyor. İnsan zayıflıklarla ve eksikliklerle dolu. Bu nedenle zor bir duruma düştüğünde başkasından yardım eli beklemesi gayet normal. Normal olmayan durum ise başkasından beklenen yardım eli gelmediğinde başa gelen sıkıntıyı ya da mağduriyeti kabullenmek. O zaman sormak gerek. Bir başkası kendi kendine ayağa kalkmayı başarıyorsa, siz niye başaramayasınız? Ya da bırakın başarmayı, neden sadece denemeyeceksiniz? Kesinlikle başaramayacağınız düşünürken bile… Niye mi? Bu soruya verilebilecek en güzel cevabı herhalde Samuel Beckett vermiştir; “Hep denedin. Hep yenildin. Olsun. Yine dene. Yine yenil. Daha iyi yenil!” diyerek. Çünkü bazen deneyip başaramamak, geçmişe dair sızlanmalardan da birilerine bağlanan ve gerçekleşmesi şüpheli umutlardan da yeğdir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir